14 Ocak 2018 Pazar

matematik ve eğlence fıkra ile ilgili görsel sonucu


                                                 YAZI-TURA

Bir matematik öğrencisi finale çalışamamıştır ve sınava girdiğinde bakar ki sorular doğru/yanlış tipinde. Ne yapacağı bellidir. Çıkarır bir bozuk para ve yazı-tura atarak imtihanı cevaplandırmaya başlar. Gözetmen de bir yandan takip etmektedir onu. Bu şekilde iki saat geçer. Herkes sınıfı terketmiştir fakat o hala yazı tura atmaktadır. Gözetmen dayanamaz ve gelip sorar: - Sınava çalışmadığın ortada. Kitapçığı bile açmadın ve yazı-tura atarak cevaplandırıyorsun. Peki seni bu kadar uzun süre meşgul eden nedir? Öğrenci hiç istifini bozmaz ve bozuk parayı fırlatmaya devam eder: - Şşşt, cevapları kontrol ediyorum.


  Matematiği Nasıl Eğlenceli Hale Getiririz?

Çocuklarına matematiği sevdirmek çoğu aile için son derece zorlu bir süreçtir. Bu aslında oldukça doğaldır ki matematik, çok fazla beyin gücü gerektiren bir yetenektir. Bu durum çocuklar tarafından zor bir iş olarak algılanabilir. Ama her şeyde olduğu gibi matematik öğreniminde de ilk ilke “sevmek”tir. Chicago ve Western Üniversiteleri tarafından 2012’de yapılan bir araştırma çok fazla matematikle uğraşan kişilerin fiziksel acıya benzer bir acı yaşadıklarını gösteriyor. Aileler de çocukken formüllerle, sembollerle ve denklemlerle yaşadıkları zorlukları iyi bildikleri için genellikle çocuklarına matematiğin zor olduğunu söylemeye meyilli oluyorlar. Aslında en büyük hata bu noktada yapılmış oluyor. Sonuç olarak matematiğin zor olduğu düşüncesi, çocukların aklına yerleşir ve onlar da matematiği akademik hayatlarında karşılaşmak zorunda kalacakları korkunç bir canavar olarak görürler.